Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Kamuda Uygulanan Tasarruf Tedbirlerini Eleştirdi
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, kamuda uygulanan tasarruf tedbirleri üzerinden iktidarı eleştirdi. Çayır, hayat pahalılığına dikkat çekerek, hükümetin çözüm yerine ‘kemerleri sıkın’ dediğini belirtti. Ayrıca, tasarruf genelgesinin dalga geçer gibi olduğunu ve önce yolsuzluğun önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, kamuda uygulanan tasarruf tedbirleri üzerinden iktidarı eleştirdi. Çayır, hayat pahalılığına dikkat çekerek, hükümetin çözüm yerine ‘kemerleri sıkın’ dediğini belirtti. Ayrıca, tasarruf genelgesinin dalga geçer gibi olduğunu ve önce yolsuzluğun önlenmesi gerektiğini vurguladı.
(ANKARA) – Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, kamuda uygulanan tasarruf tedbirleri üzerinden iktidarı eleştirdi. Çayır, “Bu kadar zorluğun arasında hükümet çare bulacağına, hayatı kolaylaştıracağına ‘kemerleri sıkın’ diyor. Ceplerinden, her türlü zevk ve sefalarından taviz vermeden memura diyorlar ki; çayları az için, su ısıtıcılarını kapatın. Memurun çayı, elektriği senin özel uçağının bir günlük masrafını karşılamaz. Dalga geçer gibi tasarruf genelgesi yayınlıyorlar” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çayır, Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin üstünün örtülemeyeceğini belirterek Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yanında olduklarını ifade etti. İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarına değinen Çayır, ” Gazze, Filistin halkının üzerine durmadan dolular, bombalar yağıyor. Bütün dünya seyirci. İnsanlık suçu işlediklerini yarın tarih bir şekilde yüzlerine vuracak ve onları mahkum edecektir” diye konuştu.
“Bir yıl önce 1 lira şimdi neredeyse 50 kuruş oldu”
Türkiye’de artan hayat pahalılığına dikkat çeken Çayır iktidarın açıkladığı kamuda tasarruf tedbirlerini de eleştirdi. Çayır şunları söyledi:
“Geçen sene bu vakitler yani 30 Mayıs’ta seçimler yapıldı biliyorsunuz. Şu an bir yıl oldu. Bir yıldır tazelenmiş ve seçimi kazanmış bir yönetimle karşı karşıyayız. Bir yıl önce 1 lira şimdi neredeyse 50 kuruş oldu. Cebimizdeki 10 lira, 5 liralık bir güce indi. Alım gücümüz gittikçe düştü. Çocuklara para verir gibi emeklilerin eline 10 bin lira para tutuşturup ‘nasıl yaşarsanız yaşayın’ demek suretiyle, o 15 milyon insanla doğrudan olmasa bile dolaylı dalga geçildi. Bu hayat pahalılığı ne? Gelecek nesiller, çocuklarımız, torunlarımız böyle mi yaşayacak? Hayır. Biz biliyoruz ki üretim olursa, eve giren çok, çıkan az olursa enflasyon biter, umutlar çoğalır, gelecek güzelleşir. Yani adalet olursa, liyakat olursa üretim olur. Üretim olursa hayat güzel olur.
“Önce yolsuzluğu önleyin”
Bu kadar zorluğun arasında hükümet çare bulacağına, hayatı kolaylaştıracağına ‘kemerleri sıkın’ diyor. Hiçbirinin belinde kemer yokken bizim kemerlere göz dikmişler. Ceplerinden, her türlü zevk ve sefalarından taviz vermeden memura diyorlar ki çayları az için, su ısıtıcılarını kapatın. Memurun çayı, elektriği senin özel uçağının bir günlük masrafını karşılamaz. Dalga geçer gibi tasarruf genelgesi yayınlıyorlar. Önce yolsuzluğu önle. Hırsızlığı yok et. Hırsızlık yapan bakanı mahkemeye mi gönderdin evine mi gönderdin.
” Hükümet, örtülü işler yapıyor”
Hükümet, örtülü işler yapmaya devam ediyor. Dışişleri Vakfı da bunlardan bir tanesi. Vakıf yoluyla bazı şeylerin üstünü örtüyorlar. Paraların bir kısmını buraya aktarıp oradan iş tutmaya çalışıyorlar. Meclis’te geçen hafta bu konu konuşuldu. Bu konu yasal hale getirilmek isteniyor.
Sinan Ateş cinayeti geçiştirilemeyecek, üstü örtülemeyecektir. Ayşe Ateş’in yanındayız. Ayşe Ateş yalnız değildir. Kimseden korkmamalıdır. 3 Haziran Pazartesi günü başlayacak mahkemede biz de bulunacağız.”