Çocuklarda Dijital Bağımlılık Mental Yorgunluğa ve Tükenmişliğe Neden Oluyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, yapılan bir çalışma sonucunda çocuklarda sorunlu dijital bağımlılığın ciddi anlamda mental yorgunluk ve tükenmişlik yarattığını belirtti. Çocukların kişiliklerinin zayıfladığı, davranışlarının çelişkili ve tutarsız olduğu, sevgi yoksunluğu yaşadığı ve ruhsal çöküntü gözlendiği ifade edildi. Prof. Dr. Dilci, ailelere çocukların ekran süresini sınırlamalarını ve aktif bir yaşam alanı oluşturmalarını önerdi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, yapılan bir çalışma sonucunda çocuklarda sorunlu dijital bağımlılığın ciddi anlamda mental yorgunluk ve tükenmişlik yarattığını belirtti. Çocukların kişiliklerinin zayıfladığı, davranışlarının çelişkili ve tutarsız olduğu, sevgi yoksunluğu yaşadığı ve ruhsal çöküntü gözlendiği ifade edildi. Prof. Dr. Dilci, ailelere çocukların ekran süresini sınırlamalarını ve aktif bir yaşam alanı oluşturmalarını önerdi.
SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, çeşitli illerden 130 öğrenci ve aileleri ile yapılan görüşme sonucunda gerçekleştirilen çalışmayla “Sorunlu dijital nesne kullanımı (bağımlılık) gerçekleştiren çocuklarda ciddi anlamda mental yorgunluk ve yaşam enerjilerinin düştüğü, buna bağlı olarak da tükenmişlik olduğu sonucuna ulaştık” dedi.
SCÜ Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, özellikle çocuklarda görülen dijital bağımlılık hakkında uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Dilci, Dijital Bağımlılık Ölçeği Dijitanaliz tekniği ile çeşitli illerden 130 öğrenci ve aileleri ile yapılan görüşme sonucunda gerçekleştirilen çalışmayla çocuklar üzerinde sorunlu dijital bağımlılık olduğunu söyledi.
‘KİŞİLİKLERİNİN ZAYIFLADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR’
Sorunlu dijital bağımlılık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilci, “Son zamanlarda çocuklarda sorunlu dijital nesne kullanımı birçok yan etkiler oluşturmaktadır. Bu anlamda farklı illerde çalışma grubu olarak seçtiğimiz 130 çocuk üzerinde doğrudan bire bir gözlemleyerek aileleriyle temas halinde yapmış olduğumuz çalışmaya göre, sorunlu dijital nesne kullanımı gerçekleştiren çocuklarda ciddi anlamda mental yorgunluk ve yaşam enerjilerinin düştüğü, buna bağlı olarak da tükenmişlik olduğu sonucuna ulaştık. Bu bağlamda mental işleyişin çocuklarda yavaşladığı ve buna bağlı olarak düşüncelerinin flulaştığı, kişiliklerinin zayıfladığı görülmektedir. Davranışlarını çelişkili ve hem kendine hem çevresine karşı tutarsızlık sergiledikleri görülmektedir. Çevresine ve ailesine karşı sevgi yoksunluğu ve nötr oldukları görülmektedir. Bu çocuklar sevgisiz diyebiliriz. Ne sevgiye ihtiyaç duyuyorlar ne de sevgi sunacak bir yetkinlik algıları var. Dolayısıyla kimlik ve karakter karmaşası yaşayan bu çocuklarda yoğunlukla benlik zedelenmesine bağlı giderek ruhsal bir çöküntü gözlemlemekteyiz” ifadelerini kullandı.
‘EKRAN SÜRESİNİ SINIRLAMALIYIZ’
Ailelere önerilerde bulunan Prof. Dr. Dilci, “Bunun için çocuklara nasıl dinlenilir konusu ele alınmalı ve aile içerisinde görüşülmelidir. Aktif bir yaşam alanı oluşturarak doğa içerisinde çocukların aktivasyonunu artırıcı faaliyetlere yer vermeliyiz. Herkesin eş zamanlı katılabileceği sohbetler, aile içi konuşmalara ve iletişim yetkinliği artırıcı, sosyal yönlerini güçlendirici faaliyetlere yer vermeliyiz. Bu çocuklarımızın herkes tarafından kabul edilebilir davranışlar sergileyebilmesi için ailelerin bu konuda rol model olması, pozitif bir ortam oluşturarak bu çocukların dijital nesne kullanımına karşı sorunları varsa profesyonel bir yardım almaları da çok önemlidir. Ekran süresini sınırlamalıyız” diye konuştu.