Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı: Uzay alanında hakkımız olanı almaya kararlıyız
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Türkiye’nin uzayda eksik kaldığı alanlarda hızlı şekilde adım attığını belirterek, “Bundan sonraki süreçte uzay alanında hakkımız olanı almaya kararlıyız.” dedi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Türkiye’nin uzayda eksik kaldığı alanlarda hızlı şekilde adım attığını belirterek, “Bundan sonraki süreçte uzay alanında hakkımız olanı almaya kararlıyız.” dedi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Türkiye’nin uzayda eksik kaldığı alanlarda hızlı şekilde adım attığını belirterek, “Bundan sonraki süreçte uzay alanında hakkımız olanı almaya kararlıyız.” dedi.
Anadolu Ajansının (AA) “Türkiye’nin Uzay Yürüyüşü” başlıklı dosyasının 11. ve son haberinde, Gezeravcı’nın değerlendirmelerine yer verildi.
Gezeravcı, AA muhabirine, bilimsel deneyler icra etmek üzere gittiği Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) geçirdiği sürenin, bugüne kadar hiç hayal etmediği bir alanda kendisine tecrübe kattığını söyledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde askeri uçuşlara tekrar başladığını, aynı zamanda Türkiye Uzay Ajansındaki (TUA) faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Gezeravcı, son dönemde yoğun şekilde konferanslara katılarak tecrübelerini gençlerle paylaştığını bildirdi.
Gezeravcı, gençlerin, bu ilham hikayesinden yola çıkarak, devletin güçlü iradesinin yansıdığı her alanda potansiyellerini ortaya koyabileceklerini bilmelerinin önem taşıdığına işaret etti.
Gençlerin en fazla uzayda yaşamla ilgili detayları merak ettiğini aktaran Gezeravcı, “Bu alanda açık kaynaklarda arşivler var ama kendi dillerini konuşan, kendi içlerinden çıkmış bir Türk insanından direkt bunun cevabını aldıları için çok heyecanlılar.” diye konuştu.
Gezeravcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla çıkılan bu yolda, artık ilkokul çağındaki çocukların bile hayallerinde uzayın olduğunu görmenin son derece mutluluk verici olduğunu dile getirdi.
Bu süreçte kendisini en şaşırtan sorunun 7 yaşındaki bir çocuktan geldiğini anlatan Gezeravcı, “Uçaklardaki ‘G’ kuvvetinin, uzay aracındaki ‘G’ kuvvetinden farkının ne olduğunu sorması beni çok şaşırttı. Çok daha üst seviyede bir yaş grubundan bu soruyu beklerken, 7 yaşındaki bir kardeşimizden duyduk.” ifadelerini kullandı.
“Uzaya yabancı bir millet değildik”
TUA’nın 2018’de kurulmasının ardından 2021’de Milli Uzay Programı’nın da belirlendiğini anımsatan Gezeravcı, belirlenen 10 hedeften ilkinin, kendisinin ISS’ye gönderilmesiyle hayata geçirildiğini söyledi.
Gezeravcı, kalan 9 hedefin planlama ve hazırlıklarının ise devam ettiğini belirtti.
Bu hedeflerden 3’üne ilişkin gelişmelerin çok yakın süreçte duyulacağı bilgisini veren Gezeravcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uydu alanında Türkiye, zaten son 30 yılda farklı işbirlikleriyle tecrübe kazanmış bir ülke. BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla geçmişte edindiğimiz tecrübelerden yola çıkarak, 8 Temmuz haftasında yerli ve milli imkanlarla üretilmiş Türksat6A uydumuz uzaya fırlatılacak. Bu da bizi bu alanda çalışma yapan 11. ülke konumuna getirmektedir. Bu, içi boş bir öz güven değildir. Uzaya yabancı bir millet değildik. Uzayda eksik kaldığımız alanlara hızlı şekilde adım atan bir ülkeyiz. Bundan sonraki süreçte uzay alanında hakkımız olanı almaya kararlıyız.”
“Ay projesinde süreç kesintisiz devam ediyor”
Gezeravcı, Program kapsamında Ay’a erişim projesi bulunduğunu da anımsatırken, Ay yüzeyine temas edip orada bilimsel çalışmaları başlatmayı ve buradaki faaliyetlere ortak olmayı hedeflediklerini bildirdi.
Türkiye’nin halihazırda Ay’a erişebilecek kapasiteside olduğuna dikkati çeken Gezeravcı, “Bizim yapmaya çalıştığımız, çok ileri tarihli hedefleri öne çekecek şekilde hazırlıkları hızlandırmak. Bu noktada süreç kesintisiz işlemeye devam ediyor. Önümüzdeki süreçte bunun gelişmelerini ve ayrıntılarını duyacaksınız.” diye konuştu.
Gezeravcı, bugüne kadar uzay alanındaki faaliyetlerin hep başka ülkelerin imkanlarıyla gerçekleştiğini belirterek, artık ülke topraklarında veya Türkiye’nin kontrolünde başka lokasyonlarda fırlatma operasyonları gerçekleştirmek istediklerini söyledi.
Savunmada olduğu gibi uzayda da yüksek teknoloji seviyesine kavuşulabileceğine dikkati çeken Gezeravcı, Ay projesi kapsamında yapılan aracın hibrit motorlarının da yerli ve milli şekilde üretilebildiğini aktardı.
Gezeravcı, ABD’de savunma ve uzay alanlarında çalışan Türk uzay teknikerinin de bu ilham hikayesinden aldığı cesaretle Türkiye’ye dönme kararı aldığına işaret etti.
“İleride deney çeşitliliğimiz çok daha artacak”
Gezeravcı, ISS’de yaptığı 13 deney ve Tuva Cihangir Atasever’in 8 Haziran’da gerçekleştireceği yörünge altı araştırma uçuşunda icra edeceği deneylerin birbiriyle bağlantılı olduğunu da söyledi.
Atasever’in deneylerinden 3’ünün, kendisinin insan sağlığı alanında yaptığı deneylerin devamı niteliğinde olduğunu belirten Gezeravcı, böylece insan sağlığı alanındaki deneylerin ikinci adımına ilişkin aşamanın gerçekleştirileceğini bildirdi.
Gezeravcı, kendi yaptığı deneylerin analiz ve tahlil süreçlerinin sürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
“Yakın süreçte bilim insanlarımız, uzayda yaptığımız deneylerin analiz çalışmalarını tamamlayıp sonuçlarını akademik camiaya ve yayınlara aktarabilecek seviyeye getirdikten sonra halkımızla uluslararası bir konferansla paylaşacak. Önümüzdeki süreçte ABD’nin yanı sıra Japonya ve Çin uzayda istasyon inşa edecek. Deneyler, burada bilimsel faaliyetlerin başlamasıyla ortaklıklarımız sayesinde devamlı faaliyetler haline dönüştürülecek. Böylece ileride deney çeşitliliğimiz çok daha artacak.”