Tip, Olgunlar Sokak’taki Polis Ablukasını Aştı, Kuğulu Park’a Yürüdü..
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Gezi Parkı Protestoları’nın 11. yıında Kuğulu Park’ta basın açıklaması yaptı. Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, “1 Mayıs tutukluları içerideyken, Ethem’in katili dışarıdayken, Gezi’de katledilen küçücük çocukların anneleri göğüslerine taş basmışken helalleşene, yumuşayana yuh olsun” dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Gezi Parkı Protestoları’nın 11. yıında Kuğulu Park’ta basın açıklaması yaptı. Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, “1 Mayıs tutukluları içerideyken, Ethem’in katili dışarıdayken, Gezi’de katledilen küçücük çocukların anneleri göğüslerine taş basmışken helalleşene, yumuşayana yuh olsun” dedi.
HABER: OGÜN AKKAYA KAMERA: ÜNAL AYDIN
(ANKARA) – Türkiye İşçi Partisi (TİP) Gezi Parkı Protestoları’nın 11. yıında Kuğulu Park’ta basın açıklaması yaptı. Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, “1 Mayıs tutukluları içerideyken, Ethem’in katili dışarıdayken, Gezi’de katledilen küçücük çocukların anneleri göğüslerine taş basmışken helalleşene, yumuşayana yuh olsun” dedi.
Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Örgütü, Gezi Parkı Protestoları’nın 11. yılında Güvenpark’ta stant açtı. İl örgütü daha sonra Olgunlar Sokak’ta bulunan Madenci Anıtı önünde toplanarak Kuğulu Park’a yürümek istedi ancak polis yürüyüşe izin vermedi. Olgunlar Sokak’ın her iki tarafı da çevik kuvvet polisleri tarafından kapatıldı. Sokağa bariyerler kuruldu. Türkiye İşçi Partisi İl Örgütü ve polisler arasında yürütülen müzakere sonrası Kuğulu Park’a bayraksız ve slogansız bir şekilde yürüyüşe izin verildi.
“Gezi, çaresiz olduğumuz bir anda çare bulmak demekti”
Kuğulu Park’ta yapılan basın açıklamasında ilk olarak Türkiye İşçi Partisi Parti Meclisi üyesi İrfan Değirmenci konuştu. “Biz Gezi’de özgürlüğümüze sahip çıktık. Sahip çıkmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullanan Değirmenci, şöyle devam etti:
“Şarkı söylemedik, slogan atmadık. Çıtımız çıkmadı. Sesimiz çıkmadı. Sadece yürüdük. Şimdi çıtımız çıkacak. Şimdi ses çıkartma zamanı. Kızılay’da bir araya geldik. Olgunlar’ın hem girişini, hem çıkışını kapattılar. ‘Burada mı gözaltına alalım, yoksa pankartınızı, bayrağınız indirip sessizce yolun kenarından mı yürürsünüz’ dediler. Yürüdük. Ankaralılarla yürürken göz göze geldik, desteklerini hissettik. İşte bu yüzden korkuyorlar. Gezi’de 8 yaşında olan çocuklar bugün 19 yaşında. Gezi, çaresiz olduğumuz bir anda çare bulmak demekti. Basından görüntüyü alıp servis edecekler, bizi radikal, marjinal göstermeye çalışacaklar. Bizi bir avuç çapulcu gibi lanse edecekler. Evet, çapulcuyum. Sanmasınlar ki bir avucuz. Bu buz dağının görünen kısmıdır. Buz dağının görünmeyen kısmı, pencerelerden sarkanlardır. Gözümüzün içine bakanlardır. Evladı için tedirgin olan analardır. Gezi ağaçlara sahip çıkmaktı. Gezi aynı zamanda ‘Seni ne ilgilendirir’ demekti. Biz Gezi’de özgürlüğümüze sahip çıktık. Sahip çıkmaya devam ediyoruz.”
“Küçücük çocukların anneleri göğüslerine taş basmışken, helalleşene yuh olsun”
Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Fırat Çoban ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Birileri, yumuşamadan söz ediyor. Birileri, birbirlerine nezaket ziyaretleri yapıyor. Helalleşmeden bahsediyorlar. 1 Mayıs tutukluları içerideyken, Ethem’in katili dışarıdayken, Gezi’de katledilen küçücük çocukların anneleri göğüslerine taş basmışken helalleşene, yumuşayana yuh olsun. Bu memleketin Anayasası’nı, kanunlarını tanımayanlar Can Atalay’ı tutsak aldılar. Biz biliyoruz bu zorbalar kalmaz gider. Can’ı tutsak alanlar, Tayfun Kahraman’ı tutsak alanlar, üç yaşındaki Vera’yı yıllarca babasını görmeden büyütmek zorunda bırakanlar, arkadaşlarımızın boşalttığı o yerlere girecekler. Ali İsmail Korkmaz’ın annesine, Berkin Elvan’ın annesine, Vera’ya bir sözümüz var. Gezi’de bir ağacı, bir canlıyı, sokak köpeğini kurtarmak için gözünü, bacağını kaybedenlere bir sözümüz var. TİP burada. Helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız.”