BM Uzmanları, Tüm Üye Devletleri Filistin’i Tanımaya Çağırdı
Birleşmiş Milletler (BM) bağımsız uzmanları, tüm üye devletleri Filistin’i tanımaya çağırarak ‘Bu, Ortadoğu’da kalıcı barışın ön koşuludur’ açıklamasını yaptı. BM uzmanları, tüm devletlerin Filistin devletini tanımaları ve Gazze’de derhal ateşkes sağlanması için ellerindeki tüm siyasi ve diplomatik imkanları kullanmaları gerektiğini belirtti. Uzmanlar, Filistin’in var olma, kaderini belirleme ve emniyet ve güvenlik içinde bir halk olarak özgürce gelişme dahil olmak üzere tam bir kendi kaderini tayin hakkına sahip olması gerektiğini vurguladı. BM uzmanları ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yönelik tehditlere karşı uyarıda bulunarak, bu mahkemelerin küresel adalet ve bireysel hesap verebilirlik vaadini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) bağımsız uzmanları, tüm üye devletleri Filistin’i tanımaya çağırarak ‘Bu, Ortadoğu’da kalıcı barışın ön koşuludur’ açıklamasını yaptı. BM uzmanları, tüm devletlerin Filistin devletini tanımaları ve Gazze’de derhal ateşkes sağlanması için ellerindeki tüm siyasi ve diplomatik imkanları kullanmaları gerektiğini belirtti. Uzmanlar, Filistin’in var olma, kaderini belirleme ve emniyet ve güvenlik içinde bir halk olarak özgürce gelişme dahil olmak üzere tam bir kendi kaderini tayin hakkına sahip olması gerektiğini vurguladı. BM uzmanları ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yönelik tehditlere karşı uyarıda bulunarak, bu mahkemelerin küresel adalet ve bireysel hesap verebilirlik vaadini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
(ANKARA) – Birleşmiş Milletler (BM) bağımsız uzmanları, tüm üye devletleri Filistin’i tanımaya çağırarak “Bu, Ortadoğu’da kalıcı barışın ön koşuludur” açıklamasını yaptı.
BM uzmanları, bugün yaptıkları açıklamada, tüm devletlerin Filistin devletini tanımaları ve Gazze’de derhal ateşkes sağlanması için ellerindeki tüm siyasi ve diplomatik imkanları kullanmaları gerektiğini belirtti.
Aralarında insan hakları ve uluslararası dayanışma bağımsız uzmanının da olduğu BM bağımsız uzman ve özel raportörleri, 146 ülkenin Filistin devletini tanıdığını hatırlatarak, tüm devletlerin Filistin’i tanıması gerektiğini söyledi ve ekledi:
“Bu tanıma Filistin halkının haklarının, özgürlük ve bağımsızlık yolunda verdiği mücadelenin ve çektiği acıların önemli bir kabulüdür. Bu, Gazze’de derhal ateşkes ilan edilmesi ve Refah’a daha fazla askeri saldırı yapılmaması ile başlayarak Filistin’de ve tüm Ortadoğu’da kalıcı barışın ön koşuludur.”
Uzmanlar, Filistin’in var olma, kaderini belirleme ve emniyet ve güvenlik içinde bir halk olarak özgürce gelişme dahil olmak üzere tam bir kendi kaderini tayin hakkına sahip olması gerektiğini vurguladı.
Norveç, İrlanda ve İspanya’nın işgal altındaki Filistin topraklarını bir devlet olarak tanımasını memnuniyetle karşıladığını belirten uzmanlar, şöyle devam etti:
“30 yıldan uzun bir süre önce imzalanan Oslo Anlaşmalarından bu yana kalıcı barış ve işgalin sona ermesi zor olsa da, siyasi bir çözümden vazgeçilmiş sayılmamalıdır. İki devletli bir çözüm, hem Filistin hem de İsrail için barış ve güvenliğe giden ve nesiller boyu süren şiddet ve hınç döngülerinden çıkış yolu olarak uluslararası alanda kabul gören tek yol olmaya devam etmektedir.”
Uzmanlardan ” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tehdit etmeyin” çağrısı
BM uzmanları, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısının İsrail Başbakanı, Savunma Bakanı ve üst düzey Hamas liderleri hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suç işledikleri şüphesiyle tutuklama emri çıkarma girişiminin, hesap verebilirlik ve işgal altındaki Filistin topraklarında cezasızlığın sona ermesi için bir umut olduğunu ifade etti. Açıklamada şöyle dendi:
“Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici tedbirlere ilişkin son kararında İsrail’in Refah’taki askeri operasyonlarını durdurmasını, hayat kurtaran insani yardımların Gazze şeridine girebilmesi için Refah sınır kapısını derhal yeniden açmasını ve BM insan hakları mekanizmalarına engelsiz erişim izni vermesini emretmesi, Filistin’de tam adaletin sağlanması ve Gazze’de daha fazla kan dökülmesinin önlenmesi bakımından Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çalışmalarını tamamlamaktadır.”
Devletleri Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’na yönelik tehdit ve saldırılardan kaçınmaya çağıran uzmanlar, “Bu mahkemeler, çatışmanın tüm mağdurları için küresel adalet ve bireysel hesap verebilirlik vaadini yerine getirmek için yabancı müdahale ve tehditler olmadan çalışmalıdır” dedi.
Geçen hafta, İsrail’in dış istihbarat teşkilatı MOSSAD’ın eski başkanı Yossi Cohen’in gizli görüşmelerde, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda’yı tehdit ederek, savaş suçları soruşturmasından vazgeçmesi için baskı yaptığı ortaya çıkmıştı.
Bağımsız uzmanlar nasıl çalışıyor?
Özel Raportörler, Bağımsız Uzmanlar ve Çalışma Grupları, İnsan Hakları Konseyi’nin özel prosedürleri olarak bilinen yapının bir parçası. BM İnsan Hakları sistemindeki en büyük bağımsız uzmanlar organı olan Özel Prosedürler, Konsey’in belirli ülke durumlarını ya da dünyanın her yerindeki tematik konuları ele alan bağımsız bilgi toplama ve izleme mekanizmalarının genel adı. Özel Prosedür uzmanları gönüllülük esasına göre çalışıyor, BM personeli değiller ve çalışmaları karşılığında maaş almıyorlar. Herhangi bir hükümet ya da kuruluştan bağımsız bir şekilde bireysel sıfatlarıyla görev yapıyorlar.